Nature And Life

Sarımsak neye iyi gelir? Sarımsağın faydaları nelerdir?

Sarımsak neye iyi gelir? Sarımsağın faydaları nelerdir?
Spread the love

Dünya mutfaklarının vazgeçilmezi olan sarımsak, yiyeceklere lezzet verdiği kadar binlerce yıldır ilaç olarak kullanılıyor. Sarımsağın bağırsakları temizlediği, diyabetten kansere kadar pek oldukça yararlı etkisi olduğu biliniyor. Halk arasında doğal antibiyotik olarak malum sarımsağın faydaları saymakla bitmiyor.

Taze sarımsak mı yoksa kurumuş sarımsak mı daha müessir?
Sarımsakta A, B1 ve C vitaminleri bulunuyor
Soğansı bitkiler grubunda yer alan sarımsağı ilk olarak Mısırlılar tedavi amaçlı kullandı. Sarımsağın muhteviyatında % 84.09 su, % 13.38 doğal madde, %1.53 doğal olmayan madde bulunmaktadır. 33 çeşit kükürt bileşiği olan sarımsak; çinko, germanyum, A, B1 ve C vitaminleri içermektedir.

Allicin serbest radikallere karşı korur
Sarımsağın içeriğindeki allicin maddesinin öncüsü olan ve kükürt içeren ‘alliin’ bulunur. Sarımsak hücreleri soyulma, kesme yada doğrama ile hasar gördüğünde, havanın etkisiyle muhteviyatında bulunan alliin ile derhal reaksiyona giren alliinaz adı verilen bir enzim salınır. Bu tepki cevabında allicin ortaya menfaat. Allicin, kandaki iki antioksidan enzim olan katalaz ve glutatyon peroksidazın seviyesini yükseltir. Bu halde, vücuttaki hücre zarına zarar verebilecek daha fazla özgür radikal önlenebilir.

Sarımsağın sıhhatli tüketimi için uygulanması gerekenler
Sarımsağın içeriğinde bulunan allicin, yalnızca sarımsağın hücre duvarları hasar gördüğünde (rendelendiğinde yada kesildiğinde) kaynaklanır. Bu nedenle meydana getirilen araştırmalar sarımsağı kullanmadan ilkin ezmenin ve peşinden ortalama on dakika buharla demlenmesine izin vermenin daha sağlıklı bulunduğunu göstermiştir. Bu, enzim alliinaza koruyucu madde allicin üretmesi için zaman vermektedir.
Sarımsağı ancak birkaç dakika pişirerek, en uygun tesir elde edilmelidir. Çünkü kükürt bileşikleri ısıya duyarlıdır.
Sarımsağın tansiyonu düşürme tesiri
Damar sisteminin doğrusu yaşlanma periyodunun (damar şiddeti şeklinde) sarımsakla birlikte gerilediği düşünülmektedir. Ayrıca kanın akışkanlığını düzenleyen sarımsak, damarları genişlettiği ve gevşettiği için aşırı yüksek tansiyonun normalleşmesine katkıda bulunur. Sarımsak, kan lipidlerinin (kolesterol) düzenlenmesinde olumlu tesirleri olan ikincil bitki maddeleri olan ‘saponinler’ içerir. Böylelikle gelişmiş bir kan akışına ve damarların artan esnekliğine katkıda bulunur. Ajoene ek olarak sarımsakta bulunan bir kükürt bileşiğidir. Pıhtılaştırıcı fibrini parçalayarak kanı naturel olarak inceltir. Tüm bu farklı maddelerin yardımıyla sarımsak, kan sulandırıcı ilaçların aksine tamamen doğal bir halde ve yan etkileri olmaksızın kan pıhtılarını yansız hale getirebilir ve tromboz ile felçleri önleyebilir.

Sarımsak organik bir antibiyotik
Sarımsak geleneksel olarak bağırsak problemleri (şişkinlik, fermantasyon süreçleri ve kramp benzeri ağrı durumları) ile soğuk algınlığı ve grip için kullanılmaktadır. Aynı zamanda iyi bir selenyum deposudur. Selenyum metabolizma, bağışıklık sistemi, tiroid bezi ve sıhhatli cilt ile tırnaklar için mühim olan temel elementtir. Özellikle allicin ve kükürt bileşikleri, her türlü patojen mikroorganizma ve parazitlere (bakteriler, virüsler, mantarlar, amipler, solucanlar) karşı öldürücü özelliğe sahiptir. Bu nedenle sarımsak, kimyasal antibiyotiklerin aksine sıhhatli bağırsak florasının korunmasını destekleyen naturel bir antibiyotik olarak tanınabilir. Bağırsak florası, bağışıklık sisteminin en büyük bölümünü oluşturduğu için sarımsak, bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesine de katkı sağlamaktadır. Sağlam bir bağırsak ek olarak gıda maddelerinin daha iyi emilmesini ve kullanılabilirliğini sağlar, bu da hücrelere daha yararlı öğelerin erişmesi anlama gelir.

Sarımsak mesane enfeksiyonlarına karşı müessir
Yapılan bir araştırmada, sulu sarımsak özlerinin hali hazırda antibiyotiklere direnme geliştirmiş olan bakterileri öldürebileceği belirlenmiştir. Bazı bakteriler, her sene milyonlarca insanı etkileyen mesane enfeksiyonlarına (sistit) niçin olabilmektedir. Sarımsak, idrar yolu enfeksiyonlarından dertli olan kişiler tarafından kullanılabilir ve bu sayede ve iyileşmeyi hızlandırabilir.

Sarımsak kanser tedavisinde kullanılıyor
Sarımsağın anti-kanser özelliklerinin olduğu yüzyıllardır konuşuluyordu. Yapılan bir takım emek verme ile bu bilgiyi kanıtlandı. Sarımsağın muhteviyatında bulunan sülfür bileşiklerinin, kanser önleyici etkisinin olduğu tanınmaktadır. Allicinin dönüşümü, yağda çözünen iki madde üretir; dialil sülfür (DAS) ve dialil disülfür (DADS). Sarımsaktaki bu kükürt bileşiklerinin tümör oluşumunda yer alan iki işlemde etken olduğu varsayılmaktadır. Bu bileşikler, bir yandan kanserojen maddelerin reaktivitesini azaltmakta ve eliminasyonunu hızlandırmaktadır. Böylece DNA daha azca zarar görmektedir. Öte taraftan, bu bileşikler kanser hücrelerinin büyümesini bozabilir ve böylelikle apoptoz (intihar) kanalıyla hücre ölümlerini başlatabilir. Bunu yaparken, tümörlerin yayılmasını engellerler. Sarımsağın kolon kanseri, mide ve yemek borusu kanseri, akciğer ve meme kanseri için önleyici tesirleri kanıtlanmıştır.

Sarımsak kanser riskini azaltıyor
Akciğer kanseri mevzusunda Çin’de yapılar iki inceleme dikkat çekmektedir. Hem sarımsak bununla beraber yeşilçay bu nedenle bu kanser türünde koruyucu faktörler olarak ön plana çıkmaktadır. Bilim adamları sarımsak ve yeşil çayın, tipik akciğer kanseri risk faktörlerinin (sigara içmek, kızarmış yiyecekler yiyecek vb.) etkisini azalttığını öne sürmektedir. Kullanıma hazır hale getirilen sarımsak preparatları, prostat kanseri ve iyi huylu prostat büyümesinin tedavisinde uzun zamandır kullanılmaktadır. Prostat kanserine olumlu etkileri, anti-enflamatuar, antioksidan ve genel kanseri inhibe edici etkileri ön plana çıkmaktadır.

Sarımsak karaciğeri koruyor
Sarımsak, hücre duvarlarını güçlendirerek ve organizmanın kendisine zararlı olan toksik maddelerden arınması işlemi olan ‘detoksifikasyon’ işleviyle karaciğeri destekleyerek yıpranmasını önler. Ayrıca sanımsak, ağır metal zehirlenmesinde (cıva, kadmiyum) yada alkol tüketiminin negatif sonuçlarını azaltmak için kullanılabilmektedir.

Sarımsağın yan tesirleri var mı?
Sarımsak çok fazla tüketildiğinde mide ve bağırsak rahatsızlığına neden olabilmektedir.

Halihazırda kanın pıhtılaşmasını önleyen antikoagülan ilaç kullanan kişiler ile tansiyonu düşük olan kişiler düzenli olarak fazla olmamak şartıyla sarımsak tüketebilir. Ancak, sarımsak kan inceltici ilaçların tesirini artırabilir. Bunun için sarımsak suyu, draje ve tabletleri alınmadan ilkin uzman hekimle kesinlikle konuşulmalıdır. Taze sarımsak kullanmak söz konusu olduğunda, etkilerinden tam olarak istifade etmek isteniyorsa çiğ olarak yenmesi gerekir. Günlük bir diş sarımsak yeterlidir. Sarımsak yemekler piştikten sonra eklenmelidir. Özellikle yağ, sarımsağın etkinliğini artırabilir.

Sarımsak kokusu için ne yapılmalı?
Pek fazlaca insanın kokusu hoş olmayan sarımsağı tükettikten sonrasında ağız kokusundan rahatsız olmaktadır. Çoğu vakit süt, zencefil, limon suyu ve nane şekeri en azından bir süreliğine sarımsak kokusunu bastırmaktadır. Sarımsak kış aylarında kilerde yahut kapalı balkonlarda, yazın ise buzdolabının sebze bölmesinde serin ve kuru bir ortamda tutulmalıdır. Bir yumru açıldıktan sonrasında kurumaması için 10 gün arasında tüketilmelidir. Çünkü temel olarak, ne kadar taze ve sulu olursa o denli iyidir. Bir başka iyi gizleme seçeneği de sarımsağı kavanoz içinde yağda bekletmektir.

Günlük sarımsak tüketimi ne kadar olmalı?
Hem besin değerleri aynı zamanda içinde ne olduğu açısında günlük sarımsak tüketimi belli bir oranda olmalıdır. Ek bir hastalığınız varsa ne olursa olsun bir uzman hekimden görüş alınmalıdır. Sağlıklı bir birey günde 2 diş pişmeden sarımsak yenilebilir.

Sarımsak iyi mi tüketilmeli?
Sarımsak en oldukça pişmeden olarak tüketildiğinde besin değerlerinden en çok seviyede yararlanılmaktadır. Ezilip bir kaç dakika bekledikten sonrasında tüketilmeli, uzun süreli pişirilmemelidir. Sarımsak yiyeceklere piştikten sonrasında eklenirse besin kıymeti yok olmaz.

Taze sarımsak mı yoksa kurumuş sarımsak mı daha etkili?
Taze sarımsağın etken bileşenleri her vakit rejim takviyelerinde tercih edilmektedir. Sarımsaktaki ana aktif bileşen olan allicin, hızla azca yahut karmaşık kükürt bileşiklerine dönüşen kararsız bir bileşiktir. Isıtma, dondurarak kurutma, buharla damıtma veya benzeri yollarla sarımsağın daha sonraki herhangi bir biçimde işlenmesinin, içerdiği allicinin tesir seviyesini değiştirmektedir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ