Bülent Ersoy
Nasıl olduğu ortaya çıktı Yıllardır severek dinlediğimiz ve giyim tarzı ile dikkatleri üzerine çeken usta sanatçının bugünlere nasıl geldiğini ve böyle büyük başarıları nasıl kazandığını merak etmiş miydiniz? Bülent Ersoy’un gerçek ismi Bülent Erkoç’tur. Bülent Ersoy 9 Haziran 1952 yılında Malatya’da doğdu. Bülent Ersoy sanat hayatına özel müzik dersleri alarak başladı. İstanbul Belediye Konservatuarı’nı başarıyla bitirdi. 1960 yılında ailesi ile birlikte Malatya’dan İstanbul’a göç ettiler. 1971 yılında ilk 45′liği Saner Plak’tan çıktı. Lüzûm Kalmadı ve Neye Yarar Gelişin. 1974′te Büyük Maksim Gazinosu’nda sahneye çıktı. Klasik Türk müziği dalında eğitim görmüştür. Üstün müzik bilgisi ile diğer müzik türlerinde eserleri bile direkt notadan seslendirebilmektedir.
Ünlü sanatçı Bülent Ersoy her zaman yaptıkları ile merak edilmiştir. Sık sık gündem olan sanatçı, tangodan türküye, aryadan operaya, mehter marşından roc-k müziğine kadar az sayıda da olsa popüler eserler de seslendirdi ve onlarc-a albümü yayınlandı. 1997 yılında Uluslararası Montu Merid Müzik Doktoru unvanıyla ödüllendirildi. Ulusal ve uluslararası birçok konser vermiş olup, otuzyedi yıla yaklaşan sanat yaşamında pek çok ilke imza atan Bülent Ersoy, dünyac-a ünlü yıldızların sahne aldığı salonlarda konser verdi. 1980 yılında London Palladium’da ve 1983 yılında Madison Square Garden’da sahne alan ilk Türk sanatçısı oldu. 30 Mart 1997’te ise Ümmü Gülsüm’den sonra, etnik müzik sazlarıyla Paris Olympia müzikholünde sahne alan ilk sanatçı oldu.
Dario Moreno’dan sonra Olympia’da konser veren ilk Türk sanatçısı olan Bülent Ersoy, elli kişiden oluşan orkestrasıyla dört saat süren bir program sundu. Bülent Ersoy, Paris Olympia’da sahne almadan önc-e Fransız Devlet Televizyonu’na bir röportaj vermiş ve bu röportajda kendisine yöneltilen “Türkiye sizin gibi bir sese yıllarc-a yasak koydu, nasıl yorumluyorsunuz?” şeklinde bir soruya “O bizim ülkemizin iç işi.” şeklinde yanıt vermiştir. Ayrıc-a Bülent Ersoy’a Olympia Konseri’nin ardından Azerbayc-an, Devlet Sanatçılığı unvanını vermiştir. Sahneye çıktığı yıllardan itibaren, c–insel terc–ihi doğrultusunda görüntüsü hızla değişti. O yıllarda bu konumuyla ilgi çektiği kadar tepkilerle de karşılaştı.